Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25733 E. 2014/1559 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25733
KARAR NO : 2014/1559
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/302150

Mahkemesi : Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 27/09/2012

Numarası : 2012/280 – 2012/382

Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK’nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de; 5320 sayılı Kanunun 6/2. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında, yapılan işlemden kasıt davacının tutuklandığı tarih olup bu tarih itibariyle de tazminat istemi hakkında 466 sayılı Kanun hükümleri esas alınarak bir karar verilmesi gerektiği ve 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde dava açma süresinin kesinleşmiş beraat kararının bizzat sanığa (davacıya) tebliği ile başlayacağının öngörülmüş olması ve kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğine ilişkin tebligat evrakına rastlanmadığının anlaşılması ve dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 23.03.2010 gün ve 2009/256 Esas 2010/57 sayılı kararı ile davanın süresinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı gerekçe ile haksız gözaltı ve tutuklama işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesi gereğince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi,

2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanarak ve ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.