Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25566 E. 2014/4084 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25566
KARAR NO : 2014/4084
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/329355
Mahkemesi : Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 24/03/2010
Numarası : 2009/110 – 2010/47
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mağdurlar vekili tarafından temyiz edilmekle,
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş olup, 18 yaşını tamamlamamış ve 5271 sayılı CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca vekil atanması zorunlu olan mağdurlar, A.. E.., M..E. Y.. E.. ve Y..F..E.. için görevlendirilen vekilin verdiği temyiz dilekçesi ile katılma isteğini ortaya koyduğu anlaşılmakla, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca mağdurların davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, teşdide ve tayin edilen cezanın paraya çevrilmesi gerektiğine, katılanlar vekillerinin ise eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, ölü ve yaralı sayısı ile yaralanma derecesi, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tamamen kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, iki kişinin öldüğü, şikayetçi olan yirmi kişinin yaralandığı ve bu kişilerden altısının yaralanmasının nitelikli olduğu hususu dikkate alındığında, sanığın taksirinin yoğunluğu ve meydana gelen sonuç gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine yazılı şekilde ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.