Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25447 E. 2014/8014 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25447
KARAR NO : 2014/8014
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/247662
Mahkemesi : Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/07/2012
Numarası : 2012/59 – 2012/317

Davacı vekilinin 19.01.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. vd maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tazminat miktarına, davalı vekilinin eksik incelemeye, tazminat miktarına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin beraat hükmünün kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, tazminat davasına dayanak teşkil eden Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2009 tarihli 2009/359 Esas – 2009/1262 Karar sayılı beraat hükmünün davacının ceza dosyasındaki müdafinin yokluğunda verildiği, dayanak ceza dosyasının UYAP ortamında yapılan incelemesinde davacı aleyhine temyiz edilmediği, hükmün davacının da müdafiliğini yapan ve mahkumiyetlerine hükmedilen diğer sanıkların müdafi tarafından 16.02.2010 tarihinde temyiz edildiği, buna karşılık Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Kozan M Tipi Ceza İnfaz Kurumuna 29.12.2010 tarihinde yazılan yazıya göre aynı cezaevinde bulunan davacıya kesinleşmiş kararın ve temyiz formunun bildirildiği davanın ise 19.01.2012 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında davanın CMK’nın 142/1 maddesinde öngörülen 3 aylık ve 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.