Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25446 E. 2014/6186 K. 12.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25446
KARAR NO : 2014/6186
KARAR TARİHİ : 12.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/247664
Mahkemesi : Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/07/2012
Numarası : 2012/56 – 2012/316
Davalı : Maliye Hazinesi

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmadığı, bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiği ve haksız fiilin veya zarar ziyanı doğuran olayın vukuundan itibaren her halde 10 yıl geçtikten sonra zamanaşımının gerçekleşeceği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından ceza davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla,
İncelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Diyarbakır 4 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16.06.1998 tarih, 1996/442 esas, 1998/245 karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre davacı hakkındaki beraat hükmünün 06.05.1999 tarihinde kesinleştiği, davanın 19.01.2012 tarihinde,
10 yıl dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.