Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/25339 E. 2014/24661 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25339
KARAR NO : 2014/24661
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/233903
Mahkemesi : Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 03/05/2012
Numarası : 2012/105 – 2012/202
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık E.. C..’un beraatine, sanıklar M.. A.. ve C.. B..’nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar M.. A.. ve C.. B.. ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık E. C.. hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
Katılan vekilinin, diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;
Sanığın, 12.01.2012 tarihli olay yeri tespit tutanağında, olay tarihinde sanıklar ile olay yerinde yakalandığının belirtildiği, gerek sanığın aşamalarda verdiği beyanlarında gerekse diğer sanıkların ifadeleri ile sanığın, fikir ve eylem birliğin içinde sanıklar ile atılı suçu işlediği sabit olduğu anlaşılmakla, hatalı değerlendirme ile sanık hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanıklar C.. B.. ve M.. A.. hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazların incelenmesine gelince;
Sanıkların üzerine atılı suçun kanuni düzenlemesinde cezai müeyyidesinin 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olması, sanıkların eylemi değerlendirildiğinde, sanıklar hakkında teşdiden tayin edilen hapis cezasında isabetsizlik görülmediğinden, bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanığın adli para cezasının ertelenmesi gerektiğine, müsadere kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazının reddine, ancak
a) Olay tarihinde, Badalya Tepe mevkiinde, sanıkların dedektör ile define aradıklarının kolluk kuvvetlerine ihbar edilmesi üzerine, olay yerine gidildiği, olay yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 12.01.2012 tarihli tutanak ile, sanıkların kolluk kuvvetlerini görünce kaçtıklarının, olay mahallinde yakalandıklarında, ellerinde bir adet dedektör ile çanta içerisinde bir adet dedektörün bulunduğunun, olay mahallindeki toprağın yer yer yüzeysel olarak eşelenmiş olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği; sanık Mustafa ve temyize gelmeyen sanık Osman’ın aşamalarda verdikleri ortak beyanlarında, diğer sanıklar ile define aramak için olay yerine geldiklerini, dedektörü çalıştırmadan yakalandıklarını beyan ettikleri; sanık Coşkun’un aşamalarda verdiği benzer ifadelerinde, temyize gelmeyen sanık Osman ile define aramak için olay yerine gittikleri esnada sanık Mustafa’nın kendilerini aradığını nerede olduklarını sorduğunu, kendisinin de dedektörü denediğini söylemesi üzerine diğer sanıkların yanına geldiklerini beyan ettiği, sanık Emin’in aşamalarda verdiği benzer ifadelerinde, sanıklar ile olay mahallinde buluştuğunu,sanık Coşkun’un elinde 2 adet çanta olduğunu ve içinde dedektör bulunduğunu, Coşkun’un dedektörü kurduğunu, kullanmadan yakalandıklarını beyan ettiği; 10.02.2012 tarihli müze raporunda, verilen koordinatlar doğrultusunda yapılan arşiv araştırmasında, olay yerinin sit alanı dışında kaldığının tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmış ise de;
Sanıkların, eylemlerinin dedektör ile araştırma yapma boyutunu aşarak toprağı eşelemek suretiyle kazı yapmaya dönüştüğü ancak eşelenerek kazılan toprağın derinliğinin 40 cm altında olması nedeniyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı; diğer yandan dosya içerisinde kazı mahallinin niteliğine ilişkin olarak yerinde yapılmış incelemeye dayanan herhangi bir tutanak ya da rapor bulunmadığı anlaşılmakla; olay yerinde keşif icra edilerek, söz konusu yerin, sit alanı veya 2863 sayılı Kanunun 6. maddesine göre, korunması gerekli kültür varlığı olan yerlerden olup olmadığı hususunun kesin olarak tespiti ile sonucuna göre, sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1-1.cümle veya 74/1-2.cümle uyarınca belirlenecek cezada TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin; hatalı değerlendirme ile sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
b) TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar M.. A.. ve C.. B..’un ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.