Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/252 E. 2014/2887 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/252
KARAR NO : 2014/2887
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2011/352166
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/05/2011
Numarası : 2009/1281 – 2011/419
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan, Maliye Hazinesi’ne ait taşınmazı, mağaza geliştirme müdürü olarak görev yaptığı marketler zinciri adına M… isimli şahıstan kiraladığı, kiralama işlemi sonrasında, bina giriş kısmının bazı bölümleri tuğla ile kaplanarak sarı renkli kimyasal boya ile boyanmak ve dış cephede profil + cam malzeme kullanılmak suretiyle inşai müdahale gerçekleştirildiği iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, sanığın kovuşturma aşamasında yaptığı savunmada, suça konu binanın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığını bilmediğini söylediği anlaşılmakla, sit alanı olarak tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin araştırılması, Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/242 Esas, 2008/832 Karar sayılı dosyasında aynı eylem nedeniyle yargılanmış olup, binayı sanığa kiralayan Mümtaz Karahan’ın ifadesine başvurularak, bölgenin 1. derece doğal sit alanı olduğunu, suça konu taşınmazın Maliye Hazinesi’ne ait ve tapusuz olup, taşınmaz üzerindeki binanın da ruhsat alınmaksızın inşa edildiğini sanığa bildirip bildirmediğinin, belirtilen hususlarda sanığı uyarıp uyarmadığının sorulması, böylece eylemin hukuki zeminde gerçekleşmediğinin sanık tarafından bilinip bilinmediği her türlü
şüpheden uzak biçimde tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Dosya içerisinde mevcut olup hükme esas alınan 09/11/2007 tarihli bilirkişi raporunda, yargılamaya konu inşai müdahalelerin ruhsata tabi olmayan “basit onarım” kapsamında kaldığı belirtilmesine rağmen, sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca hüküm tesisi,
2- Suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 65/b maddesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/b maddesi somut olaya ayrı ayrı uygulanmak ve ortaya çıkacak sonuca göre lehe kanun tespit edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, anılan hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması kanuna aykırı,
4- Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.