Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24877 E. 2014/23286 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24877
KARAR NO : 2014/23286
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/260132
Mahkemesi : İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22.05.2013
Numarası : 2012/215-2013/369
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık S.. S.. müdafii ve sanıklar N.. Ö.. ile C.. S.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık S.. S.. müdafii ve sanıklar N.. Ö.. ile C.. S..’ün, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay gecesi, sanıklar S.. S.. ve C.. S..’ün ortağı ve yetkilisi oldukları P..Yapı Limited Şirketine ait olan ve şirketin E.. ilçesi G.. Mahallesi mevkiinde yer alan şantiye alanındaki ekskavatörü şirketin E.. ilçesi H.. mevkiindeki deposuna götürmek için bu şirkette şoför olarak çalışmakta olan sanık N.. Ö..’in yine aynı şirkette iş makinesi operatörü olarak çalışan tecrübeli işçisi C.. K..’la birlikte çekici ve bağlı remorka yükledikleri, ölenin idaresindeki kamyonet ile ön tarafta yaptığı eskortluk eşliğinde, arkada sanık N..’in idaresindeki çekici ve yüklü iş makinesi ile çıkış eğimli ıslak yolda seyir halindeyken patenaja düşerek yolda kalması üzerine, sanıklar C.. S.. ve S.. S..’a haber vermeden C..’in idaresindeki kamyoneti ileriye yolun sağına parkettikten sonra, çekici üzerindeki iş makinesinin bomunu yere dayayıp destek vermek suretiyle çekicinin seyrine devam etmesini sağlamak amacıyla çekicinin üzerindeki iş makinesine çıktığı, etrafı ve yolun üzerinden geçen enerji nakil hattını yeterince kontrol etmeden destek vermek amacıyla bomu hareket ettirdiği sırada, yukarıya kaldırdığı bomun yolun üzerinden geçmekte olan enerji nakil hattına teması üzerine vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı solunum ve dolaşım durması sonucu ölümü ile sonuçlanan olayda; çekicinin kaldığı yol üzerinden geçen enerji nakil hattının en küçük düşey uzaklığının 8,52 metre olduğu ve bu mesafenin standartlara uygun olduğu, soruşturma evresinde aldırılan 09.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar çekiciye eskortluk yapan kamyonet sürücüsü ölenin sürücü belgesi ve SRC belgesi bulunmadığı ifade edilmiş ise de, ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, ölenin yeterli sürücü belgesi ile iş makinesi operatörlük belgesinin bulunduğunun anlaşıldığı ve eskortluk faaliyeti kapsamındaki kamyonet şoförlüğünün olayla bir ilgisinin bulunmadığı; gece vakti yolda kalan çekiciyi harekete geçirmek üzere romörkundaki iş makinesinin bomu ile destek vermek üzere harekete geçmeden önce etrafı yeterince kontrol etmeyen alanında tecrübeli iş makinesi operatörünün eylemi neticesi ölümünde diğer sanıklara kusur atfedilemeyeceği gözetilmeksizin; soruşturma aşamasında alınan ve oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen bilirkişi raporuna itibarla, sanıkların beraatleri yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanıklar C.. S.. ve S.. S.. hakkında tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının 1 gün karşılığı takdir edilen 20 TL’den adli para cezasına çevrilmesi sırasında, hesap hatası yapılarak 18.200 TL yerine 21.900 TL adli para cezası tayin edilmek suretiyle fazla ceza tayini, keza hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanıklara hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ”failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmeyerek, sanıklar hakkında temel ceza tayininde “sanıkların kastına” ibarelerine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık S.. S.. müdafii ve sanıklar N.. Ö.. ile C.. S..’ün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.