Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24849 E. 2014/17999 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24849
KARAR NO : 2014/17999
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/13795
Mahkemesi : Seydişehir Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15.11.2012
Numarası : 2011/316-2012/454
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Olay günü, yeterli sürücü belgesi bulunmayan sanığın, idaresindeki tescilsiz motosikletle, meskun mahalde, çift yönlü, beş metre genişliğindeki parke kaplı sokakta seyir halindeyken, hız kesici kasisi geçtikten hemen sonra, yeterli yaya kaldırımı olmaması nedeniyle seyir yönüne göre yolun sağında yürümekte olan yayaya çarptıktan sonra ilerideki telefon direğine çarparak durabildiği olayda, yayayla eşit kusurlu olan sanık hakkında TCK’nın 61. maddesi gereğince temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-)Yeterli sürücü belgesine sahip olmadan motosiklet kullanan sanığın, motosiklet kullanmayı bilmediğinin iddia edilmemesi karşısında, münhasıran sürücü belgesiz araç kullanma halinin bilinçli taksirin unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi ile artırılarak fazla ceza tayini,
Kabule göre;
3-)5237 sayılı TCK’nın 50/4. maddesindeki ”Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeye rağmen sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan hükmolunan 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının uzun süreli olduğu dikkate alınmadan adli para cezasına çevrilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 50/4. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.