Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24785 E. 2014/20866 K. 24.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24785
KARAR NO : 2014/20866
KARAR TARİHİ : 24.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/236941
Mahkemesi : Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 13/07/2012
Numarası : 2012/20-2012/395
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin, sanık hakkında temyiz isteminde bulunduktan sonra dosyaya ibraz ettiği 09/08/2012 havale tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçtiklerini bildirmesi karşısında, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemine hasren yapılan incelemede;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20/03/1997 tarih ve 6736 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli Teos Antik Kenti’nde bulunan suça konu tarla vasıflı taşınmazı traktörle sürdüğü, arpa ve yulaf ekmek suretiyle müdahalede bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açıldığı, sanığın savunmasında, dava konusu yerin sit alanı olduğunu bildiğini beyan ettiği, her ne kadar mahkemece, anılan Kurul kararı ve ilan tutanakları dosyaya celp edilmemiş ise de, sanığın bölgenin sit alanı olduğunu bildiğine dair savunması karşısında, söz konusu eksikliğin giderilmesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşılmakla, sanığın traktörle sürme ve ekim yapma şeklindeki eylemleri ile 1. derece arkeolojik sit alanına fiziki müdahalede bulunduğunun sabit olduğu, bu itibarla atılı suçtan mahkumiyeti yerine, bilirkişi raporunda, sürme işleminin nitelikli bir inşai ve fiziki müdahale olmadığı yönündeki dosya kapsamına uygun düşmeyen nitelendirmesi dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.