Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24706 E. 2014/20729 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24706
KARAR NO : 2014/20729
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/230245
Mahkemesi : Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 22/12/2011
Numarası : 2011/71 – 2011/598
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu değerlendirilmiş olup, temyiz isteminde bulunarak davaya katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2 maddesi uyarınca katılan sıfatıyla davaya kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10/02/1994 tarih ve 1735 sayılı kararı ile sınırları belirlenen S.. Külliyesi koruma alanı içerisindeki anıt eser olarak tescilli S.. Külliyesi Arastası’nda mevcut iş yerinde izin almaksızın cephe doğramasını alüminyum, çatı ve saçakları yenilemek, yer döşemesini seramik malzeme ile değiştirmek, içeride lambiri yapmak suretiyle atılı suçu işlediklerinin iddia olunduğu, sanık S.. E..’in dava konusu yeri 2007 yılında kiraladığını, iş yerinin tadilata ihtiyacı olması nedeniyle 2010 yılında, taşınmazın maliki sanık H.. K..’nın da haberi olduğu tadilatları yaptığını, taşınmazın koruma kapsamında olduğunu bilmediğini beyan ettiği, sanık H.. K..’nın aşamalardaki benzer ifadelerinde; dava konusu taşınmazın eşinden miras kaldığını, 2010 yılında sanık S.. E..’in, iş yerinde tadilat yaptığını, tadilattan haberi olduğunu, taşınmazın koruma kapsamında olduğunu bilmediğini beyan ettiği, mahkemece, tescil kararının, mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği hususunun, Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden sorulduğu, halbuki, adı geçen kurumun, tescil kararını, gerekli ilanların yapılması için üst yazı ile ilgili diğer kurumlara gönderdiği, tapu kaydının beyanlar hanesinde 08/01/1991 ve 25/02/1992 tarihli tescil şerhleri bulunmakla birlikte, 10/02/1994 tarihli kararın tapu kütüğüne işlendiğine dair bir açıklama da yer almadığı anlaşılmakla;
Taşınmaz maliki olan sanık H.. K..’nın, taşınmazı edindikten sonra, tapu kaydındaki korunması gerekli kültür varlığı şerhlerini görecek şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığının, S.. Külliyesi koruma alanı sınırlarının belirlendiği 10/02/1994 tarih ve 1735 sayılı kurul kararının, külliye içerisindeki iş yeri sahiplerine duyurulup duyurulmadığının araştırılması, araştırma sonucu sanıkların tescil kararından haberdar oldukları sonucuna varılması halinde, izinsiz müdahalede bulunulduğu iddia olunan taşınmaz üzerinde, sanat tarihi alanında uzman bilirkişi refakate alınmak suretiyle yeniden keşif yapılıp, suça konu müdahaleler nedeniyle tescilli kültür varlığının zarar görüp görmediği, özgün yapısını kaybedip kaybetmediği her türlü şüpheden uzak biçimde belirlenerek, zarar tespiti halinde “kültür varlığına kasten zarar verme”, zarar mevcut olmadığının belirlenmesi halinde, inşaat bilirkişisi raporundaki “basit tamir ve tadil” tanımlaması da dikkate alınarak, “izinsiz tadilat ve tamirat yapma” suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayanılarak ve yapılan müdahalelerin basit nitelikte olduğu gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.