Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24636 E. 2014/1597 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24636
KARAR NO : 2014/1597
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/232698
Mahkemesi : Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/03/2012
Numarası : 2007/254 – 2012/385
Katılan : Kültür ve Turizm Bakanlığı
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık M.. G.. ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kemalpaşa İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerince yapılan istihbari faaliyet sonucunda Kemalpaşa ilçesi, Kozludere mahallesi kırsalında kaçak kazı yapıldığı bilgisine ulaşıldığı, kolluk görevlilerince olay yerine gidildiğinde yargılama sonunda haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesi uygulanan M.. G.., H.. G.., M.. S.. ve S.. G.. ile sanıklar T.. G.. ve M.. G..’in kazı yaparlarken suç aletleri ile yakalandıkları, yapılan incelemede sanıkların define bulmak amacıyla 4 metre derinliğinde kazı yaptıklarının tespit edildiği ve olay yerinde 1 adet hilti, 6 adet hilti ucu, 1 adet jeneratör, 1 adet alet çantası, 1 adet balyoz, 1 adet kürek, 3 adet kazma ile çeşitli alet ve eşyaların ele geçirildiği, 20.04.2007 tarihli İzmir II. Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20.04.2007 tarihli yazısından söz konusu alanın korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olmadığı, yine olay yeri keşfi sonrası fen bilirkişisinin 17.05.2011 tarihli raporunda da söz konusu alanın gerek tapu kaydında, gerekse kadastro paftalarında sit alanı olduğuna dair bir şerhin bulunmadığının belirtildiği, sanıkların aşamalarda alınan beyanlarında define bulmak için kazı yaptıklarını beyan ettikleri, böylece sanıkların eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan, sanık M.. G..’in ise üzerine atılı suçu işlemediğine ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamı dışında kalan bölgede izinsiz kazı yapma eylemlerinin, aynı Kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 74/2. cümlesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, sözü edilen hükümler somut olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle lehe kanun karşılaştırması yapılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, herhangi bir mukayese ve değerlendirme yapılmadan 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümlesi uygulanarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, diğerleri yönünden ise infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği gözetilmeksizin, sanık T.. G.. hakkında, TCK’nın 53/1-c maddesindeki hakların tamamının şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık M.. G.. ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.