Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24467 E. 2014/3083 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24467
KARAR NO : 2014/3083
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/4437
Mahkemesi : Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30.05.2012
Numarası : 2007/540-2012/805
Suç : Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen A.. K..’ın, 06.03.2006 tarihinde Fatih Üniversitesi Hastanesi’nde Genel Cerrahi uzmanı sanık Prof. Dr. E.. E.. tarafından yatırılarak Laporoskopik Nissen Duplikasyonu ameliyatına alındığı, ameliyat ekibinde sanıklar Genel Cerrahi Uzmanı Yrd Doç Dr M.. Ş.. ve Genel Cerrahi Asistanı Dr M.. E..’in de yer aldığı, ameliyat sırasında vena portada yaralanma meydana geldiği ve açık ameliyata geçildiği, ameliyat ekibinde bulunmayan Genel Cerrahi Uzmanı Dr Ş. B.. ve Dr E.. O.. ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr V.. S..’nin acilen ameliyata davet edildikleri, damar onarımı yapıldığı, manüplasyonlar sırasında pankreasın uncinat proçesinin distalinden itibaren lasere olduğunun görüldüğü, subtotal pankreatektomi uygulandığı ve entübe şekilde Gazi Üniversitesi Tıp Fak Hastanesine gönderildiği, hastanın 07.03.2006 tarihinde saat 04:00 da arrest gelişerek eks olduğu olayda;
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunun 21.02.2011 tarihli raporunda, kişinin ölümünün vena porta yaralanmasına bağlı masif kan kaybına bağlı olarak meydana gelmiş olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, damar kesilmesine neden olan reflü ameliyatının açık yapılmasının gerekip gerekmediği, ameliyatın açık yapılması halinde de yaralanmanın meydana gelip gelmeyeceği, açık ameliyata geçilmesinden sonra damar onarımı sırasında pankreasta meydana geldiği görülen yaralanmanın kapalı reflü ameliyatı sırasında damar kesilmesi sonucu oluşup oluşmadığı belirlenip tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanıklara atfı kabil kusur bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi bakımından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre tüm sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.