YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24427
KARAR NO : 2014/4832
KARAR TARİHİ : 26.02.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/217015
Mahkemesi : Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/06/2012
Numarası : 2012/64 – 2012/173
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Malatya 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 01.07.1997 tarih, 1996/185 esas, 1997/115 karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) örgüte yardım suçundan 12.12.1996-25.02.1997 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, beraatine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin 09.07.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın 07.03.2006 tarihinde, haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının tutuklu kaldığı sürenin 75 gün yerine 73 gün kabulü ile maddi tazminatın eksik tayini ve manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
2-Dava dilekçesinde tarih belirtilmeden faiz talep edilmesi karşısında, dava tarihi yerine, tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’Un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.