Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24207 E. 2014/20693 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24207
KARAR NO : 2014/20693
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/223351
Mahkemesi : Erdek Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/06/2012
Numarası : 2011/91 – 2012/161
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanık tarafından, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan Balıkesir ili, E… ilçesi, Aşağıyapıcı köyü, Köyiçi mevki, .. ve .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ve daha önceki tarihlerde yıkılmış olan evlerin hafriyatlarının kaldırılması amacıyla iş makinesi vasıtasıyla çalışma yaptırdığından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, suça konu taşınmazların tapu kaydı incelendiğinde, beyanlar hanesinde, 3. derece arkeolojik sit alanında olduklarına ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığı gibi dosya kapsamı itibariyle sanığın, bahse konu bölgenin 3. derece arkeolojik sit alanı olduğunu bildiğine ilişkin bir delil bulunmaması karşısında, öncelikle, ilgili tescil kararı ile ilan tutanaklarının onaylı bir örneği dosyaya getirtilerek, kurul kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, bölgenin bu niteliğinin çevrede yaşayan şahıslar tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği,
nihayetinde, fiziki müdahale gerçekleştirilen yerin 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Uzun süreli hapis cezasına mahkum olup bu cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-01/06/2009 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 01/02/2009 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.