Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24196 E. 2014/19504 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24196
KARAR NO : 2014/19504
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/112329
Mahkemesi : Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/03/2013
Numarası : 2012/1361-2013/173
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında 27.04.2010 tarihli taksirle öldürme suçundan kurulan beraat hükmünün, katılan vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 17.04.2012 tarih, 2011/16422 esas, 2012/10216 karar sayılı bozma ilamı ile “…Sanığın kusur durumunun tereddütsüz şekilde belirlenebilmesi için, karayolları trafik fen heyeti veya üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinde uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yaptırılıp raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanık aleyhine olmasından dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanık ve müdafiine duruşma gününü bildirir davetiye tebliği ile yetinilerek, onların yokluğunda karar verilmesi suretiyle CMUK’un 326. maddesine aykırı davranılması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin “TCK’nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanunun 50/1-a maddesi” yerine “TCK’nın 50/4. maddesi” olarak gösterilmesi, sonuç adli para cezası hesaplanırken, sanık hakkında tayin edilen tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın çarpılması işlemi sırasında, uygulanan kanun ve maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine, sanık hakkında belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.