Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/24083 E. 2014/18627 K. 24.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/24083
KARAR NO : 2014/18627
KARAR TARİHİ : 24.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/198545
Mahkemesi : Akdağmadeni Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/01/2013
Numarası : 2010/106 – 2013/35
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddianamede sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesi talep edildiği halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi; bu hususun mahkemenin takdirinde olması ve uygulanmamasının zımni ret olarak değerlendirilmesi karşısında, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 08:10 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobille Akdağmadeni yolunda seyir halindeyken, aracını mıcıra kaptırarak direksiyon hakimiyetini kaybedip, takla atarak yol dışı kalması sonucunda bir kişinin öldüğü olayda; tam kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınıp, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayini gerektiği gözetilmeksizin, alt sınırdan ceza tatbik etmek suretiyle, eksik cezaya hükmolunması,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezası, adli para cezasına çevrilirken, hesap hatası sonucunda 12.100 TL yerine, 12.000 TL olarak eksik ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 50/6. maddesindeki “yaptırım” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK’nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği; somut durumda ise, sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.