Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/23791 E. 2014/18734 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23791
KARAR NO : 2014/18734
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/186493
Mahkemesi : Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/12/2011
Numarası : 2011/101 – 2011/546
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ile müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kolluk kuvvetlerince sanığa ait ikamette yapılan aramada lahit bulunduğu, sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, suça konu lahiti bahçesinde süs eşyası olarak kullanmak için evinin önünden geçen tanımadığı bir arabacıdan satın aldığını, eseri satmak amacıyla evinde bulundurmadığını beyan ettiği, bu niteliğiyle eylemin “haber verme sorumluluğuna aykırılık” olarak nitelendirilemeyeceği; diğer yandan, sanığın tarihi eser satacağı yönündeki ihbara istinaden sanık hakkında soruşturma başlatılmış ise de, dosya içerisinde sözü edilen ihbarı somutlaştıran bir delilin mevcut olmadığı; bu bakımdan 2863 sayılı Kanunun “kültür varlıklarını bulundurma” suçunu düzenleyen 70/1. maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 67/1. maddesine göre hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Dava konusu eser üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibarıyla bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü görevlilerince soruşturma aşamasında düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
2- TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi, adli sicil kaydındaki sabıkası taksirli suçtan olan sanık hakkında, sabıkalı oluşu gerekçe gösterilerek CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ile müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/ 09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.