YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2359
KARAR NO : 2013/9416
KARAR TARİHİ : 10.04.2013
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Öldürme
Hüküm :Beraat
Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili ile katılan … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kendilerini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanıklar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenlerin sıfatına göre bozma konusu yapılmamıştır.
Olay günü gece saat 02:30 sularında açık havada, aydınlatmanın bulunmadığı, meskun mahal dışında, 2 yönlü, 3 şeritli, 10,5 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, hafif eğimli ve hafif virajlı yolda idaresindeki çekici ile seyir halinde blunan sanık …’nın, karşı yöndeki araçlara tahsis edilmiş ve ancak boş olması durumunda kullanılabilecek orta şeritte seyrederken, karşı yönden kendisine tahsisli orta şeridi kullanarak idaresindeki tırla seyreden sanık …’nin idaresindeki araca, şerit ihlali yaparak çarptığı, kazadan 15-20 dakika kadar sonra olay mahallinden idaresindeki otobüsle seyreden ve mahkemece verilen beraat hükmü Yargıtay Yüksek 9. Ceza Dairesi’nin 22.11.2004 tarihli ilamıyla onanarak kesinleşen temyiz dışı sanık …’ın, yola dökülen mazot sebebiyle aracı kaydırarak şarampole devirmesi şeklinde gelişen, 8 kişinin yaşamını yitirmesi, 36 kişinin muhtelif şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; bilirkişilerce düzenlenen tüm raporlarda yola dökülen yağ ve mazotun zemini kaygan hale getirmesinin kazanın meydana gelmesinde etken olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 29.03.2011 tarihli ve “Otobüsteki yolcuların ölmesi ve yaralanmasına ilişkin kaza, önceki kazadan 15-20 dakika sonra meydana gelmiştir. Öncelikle burada birbiriyle bağlantılı tek kaza değil aradan geçen mesafe dikkate alındığında iki ayrı kaza vardır. Bu nedenle her bir kazaya etki eden nedenlerle kusur dağılımı uygun illiyet bağı kurulmak suretiyle yapılması gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre trafik kazalarına karışan sürücüler kaza mahallinde trafik güvenliği için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Böylece meydana gelen kazanın diğer sürücüler için tehlike yaratması önlenecek, gerekli tedbirler alınarak diğer sürücüler uyarılmış olacaklardır. Dosya kapsamından ve kaza tutanaklarından birinci kazayı yapan sürücülerin araçların içerisinde sıkıştıkları, kaza yerine gelen emniyet ekipleri ve ilk yardım ekipleri tarafından kurtarıldıkları anlaşılmaktadır. Buna göre birinci kazayı yapan sürücülerin olay yerinde gerekli tedbirleri alma imkânları ortadan kalkmıştır. Bu nedenle sonraki kazaya ilişkin olarak bu sürücülere kusur atfı mümkün değildir. Trafik kazalarında kusur oranı belirlenirken kazaya etki eden nedenler bir bütün olarak ele alınmalı ve her bir etken ile kazanın meydana gelmesi arasındaki uygun illiyet bağı tespit edilerek kusur dağılımı yapılmalıdır. Buna göre; Geceleyin, aydınlatması olmayan ve meskun mahal dışındaki iniş eğimli yolda birinci kaza nedeniyle kazaya karışan araçlardan yola yağ ve mazot dökülmüştür. Yağın mazota katışması ve yolun iniş eğimli olması nedeniyle akışkanlık kazanarak yolun yüzeyinde oldukça kayganlaşan madde daha geniş bir alana yayılmıştır. Trafik kazalarında bu durum oldukça nadir karşılaşılan, sürücüler için beklenmedik ve öngörülmedik bir durumdur. Otobüs sürücüsünün geceleyin far ışıkları altında dahi asfalt yola dökülen yağ ve mazotu fren mesafesi öncesinden fark edebilmesi ve tedbir alması teknik olarak mümkün değildir. Böyle bir yolda lastikler yola dökülen yağ ve mazota temas ettikten sonra fren tedbirine başvurulması bir çözüm olmayacak tam tersine kaçınılmaz bir sonuç doğuracaktır. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde otobüsün yoldan çıkmasına etki eden nedenin kaplamaya dökülen ve lastiklere bulaşan yağ ve mazot olduğu anlaşılmaktadır. Maddi olaya ilişkin bu durum Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen mahkeme kararıyla sabittir. Bu nedenlerle anılan madde önceki kazaya karışan araçlardan yola dökülmüş olsa da bu … sürücülerinin kaza nedeniyle araçlarında sıkışmış olduklarından tedbir almaları mümkün olmadığından atfı kabil kusuru yoktur.” şeklindeki raporun oluşa ve dosya kapsamına uygun olması karşısında; yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından faillerin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan … ve katılanlar vekilinin sanıkların kusurlu olduklarına ve cezalandırılmaları gerektiğine, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 10.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.