YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23246
KARAR NO : 2014/16360
KARAR TARİHİ : 02.07.2014
Tebliğname No : 12 – 2013/256530
Mahkemesi :Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi :07.02.2013
Numarası :2012/28 – 2013/128
Suç :Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin kusura ve ceza miktarına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, CMK’nın 231. maddesinin TCK’nın 50. maddesinden önce tartışılması gerektiği, adli sicil kayıtları bulunmayan sanıklar hakkında ölenin mirasçılarının şikayetçi olmamaları dikkate alındığında; “Sanıklara verilen cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeni ile CMK.231/7 maddesi uyarınca yasal koşullar oluşmadığından HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA YER OLMADIĞINA” şeklindeki yetersiz gerekçe ile sanıklar F.. D.. ve M.. Ç.. hakkında 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verilmesi,
2- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık P.. Y.. hakkında, 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek, temel cezanın 4 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
3- Evli ve 2 çocuklu olup aylık 4.300 TL karşılığında fabrikada endüstri mühendisi olarak çalışan sanık P.. Y.. hakkında tayin olunan 58.400 TL’den ibaret adli para cezası ile ilgili olarak, ”sanığın ekonomik ve şahsi halleri” şeklindeki, kanun metnindeki terimlerin tekrarından ibaret soyut gerekçeyle taksitlendirmeye yer olmadığına karar verilmesi,
4- Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezaları adli para cezasına çevrilirken, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun ve maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5- Gerekçeli karar başlığında, suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanık P.. Y.. yönünden isteme uygun, diğer sanıklar hakkındaki hükümler yönünden isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.