YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23160
KARAR NO : 2014/15628
KARAR TARİHİ : 24.06.2014
Tebliğname No : 12 – 2013/248246
Mahkemesi : Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06.06.2013
Numarası : 2012/1009-2013/495
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafiileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine; sanık müdafilerinin ise, kusura, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da erteleme kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; idaresindeki kamyon ile gündüz vakti, meskun mahalde, orta refüj ile bölünmüş tek yönlü yolda seyir halinde olan sanığın, yük boşaltmak için seyir yönüne göre sağındaki işyerini geçtiğini fark etmesi üzerine, seyrine devamla ilk kavşaktan U dönüşü yapmak yerine, gidiş yönüne göre sağ taraftaki kaplama dışında yer yer karla kaplı banketi kullanarak geri geri geldiği esnada, kamyonun arka kısmı ile çarptığı yayayı yaklaşık 20 metre sürükleyip üzerinden geçtikten sonra banket üzerinde fark ederek duruşa geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi ve olay nedeniyle tam kusurlu olan sanık hakkında temel cezanın asgari hadden tayini,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” kıstaslarının uygulanamayacağı dikkate alınmadan, hükmün gerekçe kısmında ”suç neden ve saikleri” kıstasının temel cezanın belirlenmesinde gerekçe olarak gösterilmesi,
3-Hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi, keza hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal dayanak oluşturan TCK’nın 50/1-a, 50/4. maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.