Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/23147 E. 2014/14970 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23147
KARAR NO : 2014/14970
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/272131
Mahkemesi : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17.01.2013
Numarası : 2011/825-2013/33
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve ceza miktarına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü akşam saatlerinde sanık arkadaşları ile baraj kenarında alkol aldıktan sonra, gece saat 22:30 sıralarında dönüş için sevk ve idaresindeki otomobil ile yola çıktığı sırada, meskun mahalde, iki yönlü, aydınlatmasız yolda, olaydan yaklaşık bir buçuk saat sonraki ölçüme göre 0,71 promil alkollü halde seyir halindeyken önünde aynı yönde seyir halinde olan bir başka aracı geçmek için kontrolsüz şekilde karşı şeride yöneldiğinde, karşı yönden gelen araçla çarpışmamak için ani manevra yapıp sollamaya çalıştığı aracın önüne geçerken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine gidiş istikametine göre sağdan yol dışı kalarak aracını devirdiği olayda; sanığın, eylemini bilinçli taksirle işlediği, meydana gelen olayda yaralanan mağdur İ. S.. hakkında düzenlenen kesin adli rapora göre, nazal dorsumda oluşan deplase fraktür nedeniyle hayati fonksiyonlarına etkisi 2. derece olacak şekilde yaralandığı, yine aynı araçta bulunan mağdur Y. A..’nın 04.10.2011 tarihli geçici raporuna göre, solda kot fraktürlerinin bulunduğu anlaşılmakla, her ne kadar mağdurlar alınan ifadelerinde sanıktan şikayetçi olmadıklarını beyan etmişlerse de; meydana gelen olayda bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, mağdurların da nitelikli derecede yaralanmalarına neden olan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 89/5 gereğince şikayete tabi olmayacağından, bu durumda atılı eylemin TCK’nın 85/2. maddesindeki suçu oluşturacağı ve TCK’nın 85/2. maddesi kapsamında bulunan suç için öngörülen cezanın türü ve süresi bakımından yargılama yapmanın 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girdiği, bu nedenle de görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın olaydan yaklaşık bir buçuk saat sonra yapılan ölçüme göre 0,71 promil alkollü halde seyir halindeyken, kontrolsüz şekilde solladığı aracın ani hareketle önüne geçtiği olaydan hemen sonra dinlenen tanık İlker’in, “sanığın da iki bardak votka içtiği piknikten dönüş sırasında, sanığın araç sollarken frene basıp artistik hareket yapayım diye el frenini çektiği esnada takla attıkları” şeklindeki beyanı ve sanığın alkol düzeyi de dikkate alınarak, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince “ceza miktarı ve türü itibariyle kazanılmış hakkının korunması koşuluyla” isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.