Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/23099 E. 2014/14986 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23099
KARAR NO : 2014/14986
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/210411
Mahkemesi : Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 18/04/2013
Numarası : 2013/51- 2013/244
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, gündüz saatlerinde, meskun mahalde, orta refüjle bölünmüş tek yönlü yolda sanığın yönetimindeki yolcu otobüsü ile seyir halinde olay yerinde istikametine göre sağ taraftan yola girerek karşıya geçmekte olan yayaya geçişini tamamlamak üzere iken çarpması sonucu yayanın öldüğü olay nedeni ile mahkeme tarafından yapılan keşfe istinaden düzenlenen 04.03.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda; sanığın hızını, aracının yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığından, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığından tali derecede kusurlu olduğu, yayanın ise güvenli şekilde duramayacak kadar yaklaşan araçlara ilk geçiş hakkını vermediğinden asli kusurlu olduğunun belirtildiği, bu oluşa göre mahkemenin kusura ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki eksik incelemeye ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, eksik incelemeye ve kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine;ancak;
a)TCK’nın 50 ve 51 maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği veya ertelenebileceği belirtildiği halde, meydana gelen olayda tali kusurlu olan, 14.02.2013 tarihli celsede olay nedeniyle pişman olduğunu açıkca beyan eden ve adli sicil kaydına göre mahkumiyeti bulunmayan, duruşmalarda herhangi bir olumsuz tavrı gözlenmeyen sanık hakkında, kişilik ve sosyo ekonomik durumu dikkate alınarak, tayin edilen cezanın paraya çevrilmesi veya ertelenmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken, TCK’nın 53/6. maddesinde öngörülen sürenin alt ve üst sınırı, kusur durumu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alınması esas olup, dosya kapsamına göre, sanığın asli kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, sanığın evli ve bir çocuk sahibi olup, geçimini şoförlükten sağladığı nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun bir süreyle tedbire hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, sürücü belgesini geri alma süresinin iki yıl olarak tespit edilmesi suretiyle, asgari hadden fazlaca uzaklaşılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.