Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22911 E. 2014/16641 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22911
KARAR NO : 2014/16641
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/18787
Mahkemesi :İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi :16/07/2012
Numarası :2008/1310 – 2012/1251
Suç :Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre,
Olay tarihinde,ölenin sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu C.. Teknoloji Elektronik Endüstri Ticaret A.Ş isimli işyerinde kimyasal arıtmacı olarak çalıştığı, olay günü çalıştığı birimde yerde sırt üstü yatar vaziyette bulunması üzerine sağlık ocağına götürüldüğü ancak öldüğünün anlaşılması üzerine yapılan ölü muayene işleminden sonra,alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1.İhtisas Kurulu’nun 20/06/2008 tarihli raporunda “Otopsi esnasında alınan örneklerden kan ve iç organlarda aranan alkol, uyutucu, uyuşturucu ve toksik maddelerin bulunmadığı, idrarda saptanan kodein miktarının ölümde etkisi olmadığı, haricen ve iç organlarda travmatik değişim tarif edilmediği, mevcut verilere göre kişinin kesin ölüm nedeninin belirlenemediğinin oy birliğiyle mütalaa olunduğu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’ndan alınan 08/04/2010 tarihli raporda da; kişinin ölüm sebebinin belirlenemediğinin belirtilmesine rağmen, dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olarak ve dayanılan gerekçelerde gösterilmeksizin soyut bir şekilde, “olayın iş kazası olduğu, sanık S.. G..’ün olayın meydana gelmesinde iş yeri güvenliği ile ilgili tüm önlemleri tedbirleri almakla yükümlü olduğundan, bu husus iş yerinde temin edilmediğinden asli derecede kusurlu olduğu, ölen işçi M.. Y..’ın ise, gerekli güvenlik önlemlerini almadan iş yerinde çalışması sebebiyle olayda tali kusurlu bulunduğunun kabulü ile, olay nedeni ve sanığın fiili ile ölüm arasında illiyet bağı tespit edilmeksizin oluşla ilgili doğan kuşku giderilmeksizin temel hukuk kurallarına aykırı olarak varolan kuşku da sanık aleyhine yorumlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07. 2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.