Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/2283 E. 2014/445 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2283
KARAR NO : 2014/445
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/2, 62, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusuru bulunmadığına; müdafiinin ise kusur durumuna, teşdiden ceza tayinine ve paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamış olmasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/1/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

Muhalefet Şerhi:

Mahalli mahkemenin 8 yıl 4 ay hapis cezasını onayan sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki gerekçelerle katılmıyoruz.
1- Sanık; kazanın fren patlaması sonucu olduğunu savunmuştur. Kaza sonrası aracın tamamıyla hurdaya çıkması sebebiyle bu hususun teknik olarak tespit edilemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla burada sanık lehine değerlendirilecek şüpheli bir durum vardır. Mağdur …’da beyanlarında yolcuların sanığın sevk ve idaresine müdahale ettiği yönündedir.(CGK, 5.3.2013/1289-84) (CGK, 1.2.2005/193-2), (CGK, 18.11.203/262-277)
2- Sanık araçtaki ölen yakınları ile birlikte taziyeye gitmiş, dönüşte; dik eğimli keskin virajlı yolda virajı alamayarak uçuruma yuvarlanmışlardır. Dolayısıyla hatır taşıması olduğu anlaşılan bir olayda cezanın daha makul bir oranda olması gerekirdi.
3- Sanığın gelir durumunun düşük olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme adli para cezasına çevirmeme gerekçesi olarak belki bu hususu (Sanığın sosyal-ekonomik durumu) nazara aldığı sonucuna varılmaktadır. Ancak sanık temyiz aşamasında verdiği ek dilekçede hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesini talep etmiştir. Sanık en büyüğü 20, en küçüğü 3 yaşında 7 çocuk babasıdır.
Sanık hapis cezası ile çok büyük oranda mağdur olacaktır. Makul oranda hükmedilecek hapis cezası adli para cezasına çevrildiğinde belki yakın akrabaları olan ölenlerin yakınları bu cezanın ödenmesinde sanığa yardımcı olacaklardır.
4- Türk Ceza Kanunu’nun 1.maddesinde Ceza Kanunun amaçları arasında “Toplum barışını korumak” hükmü de var. Sanığın eylemi taksirle işlenmiştir. Emsal dosyalarda incelediğimiz gibi sanığın hızlı araç kullanması, yanlış sollama yapması, yasak geçiş yapması söz konusu değildir. Olayın nasıl olduğu şüphelidir. Kazanın meydana geldiği yer, çok dikey bir yol ve çok keskin bir viraj olup yapılışının da sorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
5- En önemli hususlardan biri de ölenlerin yakınları, sanığın kusur durumunu da düşünerek sanıktan şikâyetçi olmamışlar ve kamu davasına katılmamışlardır. Suçtan doğrudan zarar görenler, annesini, babasın, çocuğunu, eşini kaybeden insanların bu hususta gösterdiği anlayışı mahalli mahkemenin de görerek bu temel cezanın belirlenmesinde ve paraya çevrilmede nazara alması gerekirdi. Yargıtay’ın şimdiye kadar ki paraya çevirme ile ilgili kararları gözetildiğinde sanık hakkında da hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerekirdi. Yargıtay’ın paraya çevirmeye yönelik onbinlerle ifade edilen kararları mevcuttur. (CGK, 28.6.2011/134-152) (CGK, 20.11.2007/241-243)
Sonuç
Tüm açıkladığımız bu sebeplerden dolayı temel cezanın daha makul bir oranda olması ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz.