Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22631 E. 2014/15823 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22631
KARAR NO : 2014/15823
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/238486
Mahkemesi :Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :07.03.2013
Numarası :2010/1698 – 2013/200
Suç :Taksirle Yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü gece saat 22:30 sularında açık havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda, yanında mağdur Ümit de bulunduğu halde idaresindeki motosikletle seyir halinde bulunan ve olaydan 2,5 saat sonra yapılan ölçümde 171 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, önünde aynı istikamete doğru seyreden otomobili solladığı esnada, karşı yönden seyir halinde bulunan sürücü Ahmet’in sevk ve idaresindeki otomobile çarpması şeklinde gelişen, mağdur Murat’ın hayati tehlike geçirmeksizin hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (5). derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; soruşturma aşamasından sanıktaki alkol derecesi itibariyle sanığın eylemi bilinçli taksirle gerçekleştirdiği ve mağdurdaki yaralanmanın niteklikli olması nedeniyle, TCK’nın 89/5. maddesindeki düzenleme uyarınca suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı gözetilmeksizin mağdurun şikayetten vazgeçmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilip, iş bu karar itiraz edilmeksizin kesinleştiği gibi, sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden TCK’nın 179/3. maddesine yer verdiği ve taksirle yaralama suçundan açılan bir dava bulunmadığı da dikkate alındığında; sanığın, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesinin aynı Kanun’un 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. ve 326. maddeleri uyarınca, sanığın kazanılmış hakkı da gözetilerek tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.