Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22588 E. 2014/20727 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22588
KARAR NO : 2014/20727
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/220235
Mahkemesi : Çeşme Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 12/04/2012
Numarası : 2010/189 – 2012/257
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 18/02/2006 tarih ve 1184 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan, temsilcisi oldukları şirkete ait taşınmaz üzerinde izin almaksızın yapı inşa ettikleri iddiasıyla haklarında dava açıldığı, sanıkların duruşmada verdikleri ifadelerde, dava konusu taşınmaz üzerine, güneşten korunmak için sazlardan oluşan çardak benzeri yapı yaptıklarını, dava konusu yerin sit alanı olduğunu yapı tatil zaptı ile öğrendiklerini beyan ettikleri, suça konu taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde, “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” şerhi mevcut olup, şerhin, taşınmazın anılan şirket tarafından satın alındığı 04/09/2006 tarihinden sonra, 24/07/2008 tarihinde konulduğu, Koruma Bölge Kurulu’nun, sit alanı olarak tescil kararını, gerekli ilanların yapılması için üst yazı ile ilgili diğer kurumlara gönderdiği, diğer yandan, dosya içerisinde mevcut 15/11/2011 tarihli bilirkişi ek raporunda, suça konu inşai müdahalelerin kaldırılabilir olduğu belirtildiğinden mahkemece, eylemin fiziki müdahale oluşturmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatlerine hükmedildiği, bununla birlikte, atılı suçun oluşması bakımından, yapılan imalatın kaldırılabilir olup olmamasının önem arz etmediği, sit alanı içerisindeki taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen müdahaleye son verilmesi halinde suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tartışılabileceği, somut olayda ise, suça konu imalatların kaldırılmamış ve yerinde mevcut olduğu, bu durumda, eski hale getirmenin mümkün bulunduğu önceden kabul edilerek atılı suçun oluşmadığı sonucuna varılamayacağı anlaşılmakla;
Sanıkların, tapu kaydında yer alan, ‘korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır’ şerhini öğrenebilecek şekilde tapuda işlem yapıp yapmadıklarının araştırılması, sit kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin, anılan kurulun dosyada mevcut 07.03.2006 tarihli yazısında belirtilen, tescil kararının ilanı için gönderilen kurumlardan sorulması, ilan edildiği sonucuna varılması halinde, sanıkların ilan tarihleri itibariyle bölgede ikamet edip etmediklerinin belirlenmesi, böylece maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak biçimde tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayanılarak, “suça konu imalatlar kaldırılabilir nitelikte olduğundan fiziki müdahale sayılmadığı” şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.