Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22540 E. 2014/15904 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22540
KARAR NO : 2014/15904
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/220341
Mahkemesi : Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/05/2012
Numarası : 2009/71 – 2012/1498
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yönetimindeki otomobil ile gece vakti yerleşim yeri içerisinde bölünmemiş çift yönlü aydınlatması ve yol şerit çizgisi bulunan ve sollama yasağı olmayan asfalt 8.2 metre genişliğindeki düz, eğimsiz caddede seyir halinde iken, karşı yönden gelen ölen yönetimindeki otomobilin sol ön kısmına ölenin şeridinde çarpması sonucu meydana gelen olayda mahkemece bilinçli taksirin oluştuğu kabul edilmediği gibi bilinçli taksirin koşulları da bulunmadığından; tebliğnamede Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, bir nedene dayanmayan; katılan vekilinin ise bilinçli taksir oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Asli kusurlu kabul edilen sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; suçun işleniş biçimi, sanığın taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle, yazılı şekilde ceza tayini,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.