Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22501 E. 2014/12505 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22501
KARAR NO : 2014/12505
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/269506
Mahkemesi : Suruç Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/05/2012
Numarası : 2009/202 -2012/619
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, elektrik malzemeleri satan dükkan işlettiği, ölenin ise 1964 doğumlu olup elektrik tamir işleri yaptığı ve serbest çalıştığı, sanık ile ölen arasında işçi- işveren ilişkisi olmadığı, ölenin arada bir sanığın işlettiği dükkana uğradığı ya da iş olduğunda sanığın, öleni işe yönlendirdiği, olay günü M.. T..’ın evinde elektrik olmaması üzerine elektrik malzemeleri satan sanığın dükkanına geldiği, sanığın, arızayı gidermesi için o esnada dükkanda bulunan öleni, işe yönlendirdiği, ölenin arızayı gidermek amacıyla evin önündeki 6-7 metre uzunluğundaki 220 voltluk elektrik direğine çıktığı ve akıma kapılarak yere düşmesiyle meydana gelen olayda, arızanın nereden ve ne şekilde kaynaklandığını bilmeyen sanığın, ölenin elektrik işi ile uğraştığı ve yaşı itibari ile de deneyimli olduğu nazara alınarak, olayda kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekirken, yetkili bir elektrikçiyi görevlendirmediğinden ve yüksekte çalışmada emniyet kemeri temin etmeyen iş yeri sahibinin asli kusurlu olduğuna ilişkin olay ile örtüşmeyen gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- TCK’nın 85/1, 62/1. maddeleri gereğince sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezası TCK’nın 50/4, 52/2. maddeleri gereğince neticeten 18.200 TL adli para cezasına çevrilmesi gerekirken, 1 yıl 360 gün olarak hesaplanarak 18.000 TL adli para cezasına hükmolunması hesap hatası olmakla kazanılmış hak oluşturmayacağından, sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.