Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/22030 E. 2014/12996 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22030
KARAR NO : 2014/12996
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/148971
Mahkemesi : Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28.02.2013
Numarası : 2012/211- 2013/60
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kusura ve ceza miktarına, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Oluşa ve dosya kapsamına göre meskun mahalde gündüz vakti bölünmüş çevre yolunun sol şeridini takiben 70 km hız sınırı olan yolda kendi ifadesine göre 90 km hızla seyir halinde iken yolun büyük bir kısmını geçmiş olan yayalara, seyrettiği sol şeritte önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, bir kişinin ölmesine bir kişinin de yaşamını tehlikeye sokacak, hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet veren sanık her ne kadar kazanın oluşumunda tali kusurlu ise de, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilip, alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin birbirine karşı öncelikleri ve üstünlükleri bulunmamakta ise de, tercih edilen kişiselleştirme kurumunun uygulanma koşulları değerlendirilirken somut gerekçelerinin gösterilmesi gerektiği, bu kapsamda TCK’nın 50/4. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, kazanın oluşumunda tali kusurlu olup, dosya kapsamına göre tutananaklara yansıyan
olumsuz bir davranışı belirlenemeyen ve sabıkası da bulunmayan sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, “Suçun işleniş biçimine ve dosya kapsamına göre” şeklindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle, adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi..