YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/22022
KARAR NO : 2014/15985
KARAR TARİHİ : 27.06.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/210076
Mahkemesi : Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/06/2012
Numarası : 2011/115 -2012/248
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık M.. P..’ın idaresindeki 2004 model kamyonet ile Mahmudiye’den Eskişehir yönüne bölünmüş çift şeritli 675/01 Devlet kara yolunda seyirle, yolun 3. kilometresine geldiğinde, düz ve sağa hafif virajlı yol bölümünde direksiyon hakimiyetini kaybederek soldaki orta refüj bordür taşlarına çarptığı, daha sonra yol içinde sağa ve sola manevra yaptığı, ancak aracını durduramayıp sağdaki 2 metrelik mıcırlı bankette kayarak yoldan çıkıp takla atarak boş tarlaya girdiği ve tarla içinde ters şekilde durduğu olay sonucu, aracında bulunan 3 kişinin öldüğü, kendisi dahil 5 kişinin de yaralandığı; kaza tespit tutanağında ve olay günü olay yerinde yapılan incelemelerde; orta refüjdeki ilk çarpma noktasının gerisinde hafif virajın bulunduğuna dair herhangi bir uyarıcı işaret levhasının bulunmadığı belirtilerek uyarıcı levha eksikliği nedeniyle sanığa kusur izafe edilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde, 08.06.2009 tarihinde Mahmudiye ilçesi ve köylerine hizmet götürme birliği ile yüklenici şahıs arasında olayın meydana geldiği yolun 0-23+148. kilometrelerinde bölünmüş devlet yolu yapım işi konulu sözleşmenin imzalandığı, yüklenici tarafından fiili çalışmaya 11.06.2009 tarihinde başlanıp işin 16.10.2009 tarihinde bitirildiği, yolun trafiğe açıldığı 07.09.2009 tarihinden sonra 13.11.2009 tarihinde işin geçici kabulünün yapıldığı, yolun 07.09.2009 tarihinde çalışması tamamlanarak trafiğe açıldığı tarihte söz konusu yola “taşıt giremez, refüj başı, dur, ileri sola, serbest malzeme” levhalarının uygun aralıklarla konulduğu, 22.10.2010 tarihinde ise sözleşmeye konu işin kesin kabulünün yapıldığı, sanık B.. Ö..’in 3. bölge hududu yolunun yapımından, yapım çalışmalarının denetiminden, ihalelerin yürütülmesinden, hak edişlerin düzenlenmesi ve kontrolünden kontrol şefi olarak, sanık K.. Ö..’in ise bakım ve onarımından 46. Şube şefi olarak sorumlu olduğu, bu tespitlere göre olay tarihinden uzun bir zaman önce yol yapım çalışması bitirilerek yolun trafiğe açılmış olması sebebiyle sanık B.. Ö.. ‘in bu aşamada kusur ve sorumluluğundan söz edilemeyeceği, her ne kadar kaza tespit tutanağında ve olay günü olay yerinde yapılan incelemelerde; orta refüjdeki ilk Çarpma noktasının gerisinde hafif virajın bulunduğuna dair herhangi bir uyarıcı işaret levhasının bulunmadığı belirtilmiş ise de, sanık savunmaları da incelendiğinde, sanığın virajlı olduğu belirtilen yol bölümüne 80-90 km/hız ile girdiği, virajı alamayarak soldaki orta refüje çarptıktan sonra sağa savrulan aracını sağ banket üzerindeki mıcırlı alana kaptırdığı, dosyada mevcut olay yerine ilişkin fotoğraflara göre, olay yerinin 53 metre ilerisinde dönel kavşağın bulunduğu, yol bölümünde hafif sağa yönelen bir viraj bulunduğu, mahal şartlarına uygun bir hızla seyreden sürücünün bu virajda aracının direksiyon hakimiyetini kaybetme olasılığının bulunmadığı, yine kaplama içinde asfalt zemin üzerinde mıcır bulunmayıp sağdaki bankette mıcırlı alanın bulunduğu, sanığın ise direksiyon hakimiyetini mıcırlı alana gelmeden kaybettiği, ilk çarpma noktasından önce fren izinin bulunmaması ve aracın ilk çarpma noktasından 121 metre sonra durabilmesi de göz önüne alındığında, kazanın sanık M.. P..’ın mahal şartlarının çok üzerinde bir hızla seyretmesi ve hafif virajlı görüşün de açık olduğu yol bölümüne gereken dikkati göstermeyerek uygun hızla yaklaşmaması sebebiyle meydana geldiği, olayın oluşumunda eksik işaretlemenin herhangi bir etkisinin bulunmadığı, ancak normal hızla ve yola gereken dikkatin verilmesi ile seyir halinde araç üzerindeki hakimiyet ve kontrolün kaybedilmesi başka bir anlatımla tüm kurallara uygun davranan sürücünün işaretlemedeki eksiklik nedeniyle zarar görmesi halinde bu eksiklik nedeniyle sanıkların sorumluluklarına gidilebileceği, olayda işaretleme eksikliğinin bir etkisinin bulunmadığı gözetilerek kontrol şefi sanık B.. Ö.. ile 46. Şube şefi sanık K.. Ö..’in olayın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken; delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.