Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21849 E. 2014/16349 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21849
KARAR NO : 2014/16349
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/270760
Mahkemesi :Aliağa A.. M..
Tarihi :19/07/2012
Numarası :2011/442 – 2012/513
Suç :Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen katılma hakkı kendisine hatırlatılmayan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, oğlu E.. E..’in ölümü nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, sahibi ve münferiden temsile yetkili şirket müdürü olduğu K.. Kimya ve Boya San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nin boya bölümünde işçi olarak çalışan ölenin, olay günü saat 17:45 sırasında fabrikanın hammadde deposunun raf şeklinde kullanılan asma katından hammadde almak isterken, 3 metre yükseklikten zemine düşerek yaralanıp, akabinde hastanede tedavi görürken, bir hafta sonra yüksekten düşmeyle husulü mümkün künt kafa travması ve beyin kanaması sonucu öldüğü olayda; iş güvenliği uzmanlarınca düzenlenen ve oluşa uygun bulunan 31.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda, işyerinin batar (asma) katına iş mevzuatı gereğince yapılması zorunlu merdivenleri yaptırmayan, batar katın kenar boşluklarına korkuluk yapılması zorunlu olmasına karşın buna riayet etmeyen, işyerinde yapılan çalışmalarda iş düzenini bozacak, iş kazalarını artıracak uygunsuz durumlara müsaade etmekle, işyerindeki tehlikeli durumları kontrol edecek bir kontrol mekanizması kurmayan sanığın, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu belirtildiği halde sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine, dosya ve oluşa uygun düşmeyen soyut gerekçelerle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Hükümde uygulama maddesi gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Beraat eden ve kendilerini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.