Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21844 E. 2014/16693 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21844
KARAR NO : 2014/16693
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/268589
Mahkemesi : Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/07/2012
Numarası : 2010/186 – 2012/307
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2001 doğumlu İ.. D..’in sol kasık fıtığı nedeniyle, K.. Devlet Hastahanesi’nde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan sanık doktor tarafından 04/03/2009 tarihinde ameliyat edildiği, ameliyat sonrası servis takiplerinde kusmasının olduğu ve 05/03/2009 tarihinde saat 02.00’da sodyum değerlerinin düşük olduğunun tespit edildiği, genel durumunun bozulması üzerine 05/03/2009 günü saat 07.00’da sevk edildiği Kocaeli Devlet Hastahanesi’ne entübe ve şuuru kapalı olarak kabul edildiği, takip ve tedavisi sırasında 10/03/2009 tarihinde ameliyat sonrası gelişen aşırı kusmaya bağlı elektrolit dengesizliği ve gelişen komplikasyonlar (akciğer ödemi, beyin ödemi) sonucu öldüğü olay nedeniyle, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun raporunda; sanığın postoperatif dönemde hastanın vizitini yapmamasının eksiklik olduğu, ayrıca postoperatif dönemde uygun nöbetçi ekibin kurulmaması nedeni ile ameliyat sonrası sürecin iyi idare edilmemiş olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, kusur konusunda kuşkuya düşüldüğünden, bir kez de mesleki kusurlar yönünden bilimsel ve teknik görüş bildirmekle yetkili Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu veya Yüksek Sağlık Şurasından rapor alınarak, açıkça sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının 12.100 TL yerine 12.000 TL olarak hesaplanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.