Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21828 E. 2014/1589 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21828
KARAR NO : 2014/1589
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-2863 sayılı Kanunun 74/1-1.cümle, 5237 sayılı TCK’nın 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2-2863 sayılı Kanunun 67/2, 75, 5237 sayılı TCK’nın 62/1, 53/1.maddeleri gereğince mahkumiyet.

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Batman İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince olay günü Batman Sulh Ceza Mahkemesi’nin 27.04.2010 tarih ve 2010/1116 değişik iş numaralı önleme araması kararına dayanılarak sanığın içinde bulunduğu plakasız aracın şüphelenilerek durdurulduğu ve yapılan aramada sanığın üzerinden 5 cm boyunda, tek kulplu pişmiş topraktan yapılmış testi şeklinde objenin ele geçirildiği, aynı gün alınan arama kararına binaen sanığın evinde yapılan aramada üzerinde çıkan eser dışında 29 adet çeşitli formlarda pişmiş topraktan yapılmış çanak çömlek, 17 adet pişmiş topraktan yapılmış bezekli kırık parça, 1 adet pişmiş topraktan yapılmış kadın figürü, 23 adet boncuk ve pendant, 1 adet taştan yapılmış silindir mühür ve 7 adet hançer, bıçak ve mızrak ucunun ele geçirildiği ve el koyma işleminin yapıldığı, gerek 06.05.2010 tarihli Batman Müze Müdürlüğü’nün raporundan ve gerekse de 15.12.2011 tarihli Mardin Artuklu Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümleri öğretim görevlilerinden alınan bilirkişi heyeti raporundan anlaşılacağı üzere, ele geçirilen tüm eserlerin “Khabur malları” ve “Asur malları” olarak bilinen, M.Ö. 2000-1000 yıllarına ait oldukları ve 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olduğu, yine Batman Müze Müdürlüğü’nde görevli sanat tarihçi ile arkeolog tarafından olay yeri incelenerek düzenlenen 11.07.2011 tarihli rapordan anlaşılacağı üzere, olay yeri olan Çakıllı köyünün, 1. derece sit alanı olan “hırabajar” olarak adlandırılan yer ile Bozhöyük köyü arasında bulunduğu, bu yerin bir höyük üzerine kurulu olduğu, bu yerde birçok eski mezar ve mağaraların ve civarda eskiden kalma çok sayıda seramik parçalarının bulunduğu, bu nedenle bu alanın koruması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu, sanığın beyanından 2008 yılı içinde bu alanda izinsiz kazı yaptığı ve ele geçirilen kültür varlıklarını bulduğu, yasal süre içerisinde bu eserlerin bildirimini de yapmadığı, böylece sanığın kültür varlığı bulmak amacıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı alanında kazı yapmak ve haber verme yükümlülüğüne aykırı davranmak suçlarının sabit olduğu anlaşılmıştır.
1) Sanığın 2008 yılı içinde işlediği izinsiz kazı yapma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Batman Müze Müdürlüğü’nde görevli sanat tarihçi ile arkeolog tarafından olay yeri incelenerek düzenlenen 11.07.2011 tarihli raporda, olay yeri olan Çakıllı köyünün, 1. derece sit alanı olan “hırabajar” olarak adlandırılan yer ile Bozhöyük köyü arasında bulunduğu, bu yerin bir höyük üzerine kurulu olduğu, bu yerde birçok eski mezar ve mağaraların ve civarda eskiden kalma çok sayıda seramik parçalarının bulunduğunun, bu nedenle söz konusu yerin sit alanı dışında kaldığı ancak, 2863 Sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. maddesi içerisinde tanımlanan korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı konumunda tescile tabi eser olduğunun belirtilmesi karşısında, eyleminin 2863 sayılı kanunun 74/1-1.cümlesine temas eden suçu oluşturduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bu yöndeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç kastının bulunmadığına, maddi menfaat edinmek için kazı yapmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2- Sanığın kültür varlığı ticareti yapmak suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç kastı ile hareket etmediğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, suça konu eserleri 2008 yılı içerisinde kazı yaparak bulduğuna ilişkin, aksi ispatlanamayan savunması ve dosya içerisinde suça konu kültür varlıklarını ticarete konu ettiğine dair herhangi bir delil elde edilememesi karşısında, eyleminin 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesinde düzenlenen “ihbar yükümlülüğüne aykırılık” suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.