Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21671 E. 2014/2004 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21671
KARAR NO : 2014/2004
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/273784
Mahkemesi :Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi :16.10.2012
Numarası :2012/810 – 2012/1394
Suç :Taksirle Yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin keşif yapılmadan eksik incelemeyle hükme varıldığına; sanığın kusura ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay günü gündüz saat 12:00 sularında karlı ve tipili havada, meskun mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi karlı ve buzlu, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki yolcu otobüsüyle seyir halinde bulunan sanığın, tipi etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalması ve aracı devirmesi şeklinde gelişen ve 5 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, tam kusurlu sanık hakkında TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında hükmolunan 5 ay hapis cezasının, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK’nın 50/1-a maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- Sanığın sürücü belgesinin suç tarihinde geçerli olup olmadığının araştırılarak, onaylı örneği dosyaya getirtilmeden yazılı şekilde geri alınmasına karar verilmesi,
5- Sanığın sürücü belgesinin TCK’nın 53/6. maddesi uyarınca geri alınma süresinin 3 aydan az olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup katılanlar vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.