Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21493 E. 2014/11408 K. 09.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21493
KARAR NO : 2014/11408
KARAR TARİHİ : 09.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/209928
Mahkemesi : Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 24/05/2012
Numarası : 2011/799 -2012/579
Suç : Taksirle Yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;
1-İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş biçimi, kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığının dikkate alınması esas olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte, iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmaları nazara alındığında temel ceza tayininde alt sınırdan bir miktar uzaklaşılması yerine asgari haddin çok üzerinde temel ceza tayin edilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-Katılan M.. A.. hakkında düzenlenen raporda basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı belirtilmiş ise de, katılan vekili tarafından ibraz edilen 22.11.2011 tarihli raporda katılanın klavikula kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığının belirtilmiş olması karşısında, kırığın olay nedeniyle meydana gelip gelmediği hususu araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi;
3-Sanık tarafından mahkemeye ibraz edilen sürücü belgesinin dosyada mevcut örneğindeki soyismin sanığın soy isminden farklı olarak “Gebeş” olarak yazılı olduğu, sanığın UYAP’ta kayıtlı olan kimlik bilgileri üzerinden yapılan sorgulamada UYAP sisteminde ehliyet kaydının bulunmadığının görüldüğü, buna göre sanığın suç tarihinde geçerli sürücü belgesi bulunup bulunmadığının tespiti bakımından sanığın var ise sürücü belgesinin onaylı örneği getirtilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.