Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21395 E. 2014/3569 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21395
KARAR NO : 2014/3569
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/37206
Mahkemesi : Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/12/2012
Numarası : 2011/96 – 2012/267
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılarak açıklanmasına ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, hükmün açıklanması için neden bulunmadığına, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi veya ertelenmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.06.2005 tarihli, 2004/17 esas ve 2005/183 sayılı karar ile lehe yasa değerlendirmesi usulen yapılmaksızın, sanık hakkında 5271 sayılı TCK’nın 85/1, 62, 63, 53/6 ve 647 sayılı Kanun’un 4-5-6. maddeleri gereğince, 6.655 YTL adli para cezasının ertelenmesi ve 3 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına ilişkin hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 20.09.2006 tarihinde “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddeleri uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın ilgili tüm hükümlerinin somut olaya uygulanarak, 765 sayılı TCK’ya göre hükmolunup kesinleşen ceza ile 5237 sayılı TCK’ya göre hükmedilecek ceza somut olarak belirlendikten sonra, sanığın lehine olan yasanın tespiti ile lehe yasanın bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun gerekçeye de yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi” nedeniyle bozulduğu, mahkemece de bozmaya uyulduğu belirtildiği halde, bozma gereği yerine getirilmeden ve lehe kanun karşılaştırması yapılmadan bu kez de 27.03.2008 tarihinde, 2006/215 esas ve 2008/157 karar sayısı ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara mahalli Cumhuriyet savıcısının itiraz etmesi üzerine Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03.04.2008 tarihinde itirazı reddettiği, sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi’nin sanığın bir kişinin taksirle ölümüne, bir kişinin nitelikli şekilde yaralanması şeklindeki eyleminin 765 sayılı TCK’nın 455/2-son, 5237 sayılı TCK’nın 85/2. maddesine uyması nedeniyle uyarlama yargılamasını Ağır Ceza Mahkemesince yapılmasında zorunluluk bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, 27.12.2012 tarihinde bozma gerekleri de yerine getirilmeden, lehe kanun karşılaştırması yapılmadan 27.03.2008 tarihli hükmün açıklanmasına görevsiz mahkemece karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.