Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/21033 E. 2014/13397 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/21033
KARAR NO : 2014/13397
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/236351
Mahkemesi : İzmir 13.Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/03/2013
Numarası : 2012/1103 – 2013/106
Sanıklar : 1-R.. H.., 2- M.. D..
Suç : Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanık M.. D..’in mahkumiyetine, sanık R.. H..’nün beraatine ilişkin hükümler, sanık M.. D.. müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK’nın 53/6 ve 62 maddelerini uygulayıp uygulamamanın mahkemenin takdirinde olması ve mahkemenin de takdirini uygulamama yönünde kullanması ve bu taktirde açık bir hukuka aykırılığın tespit edilememesi karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık M.. D.. müdafinin kusura, eksik incelemeye ve ceza miktarına yönelik, katılanlar vekilinin sanık M.. D.. yönünden olayda olası kast veya bilinçli taksirin unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Meskun mahalde, gündüz saatinde yağışlı havada, sanık Rafet’in sevk ve idaresindeki kamyonu trafiğin yoğun olduğu yerde ışıklı kavşağı 25 metre geçtikten sonra herhangi bir tedbir almadan park etmesi sonucu, ölenin kullandığı araç ile park halindeki aracı fark etmesi üzerine yavaşladığı sırada arkadan gelen sanık Mustafa’nın fren yapmasına rağmen ölene ait araca çarparak, ölenin aracını iki araç arasına sıkıştırması şeklinde gerçekleşen olayda;
Dosya kapsamı itibariyle sanık Rafet’in zorunlu olmadığı halde aracını yol üzerinde bıraktığı ve herhangi bir tedbir almadığı olayda, kazanın oluşumunda kusurlu olmasına rağmen mahkemece, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan Adli Tıp Kurumu raporuna dayanılarak sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Asli kusurlu sanık M.. D.. hakkında temel ceza tayin edilirken asgari hadden uzaklaşılması doğru ise de, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi göz önüne alınarak suçun işleniş biçimi, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek sanık M.. D.. hakkında fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık M.. D.. müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gözetilerek CMUK.nun 321.maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.