Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/20902 E. 2014/11837 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20902
KARAR NO : 2014/11837
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/12709
Mahkemesi :Burhaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi :04.10.2012
Numarası :2012/1 – 2012/387
Suç :Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın kusursuz olduğuna ve bilinçli taksirin şartlarının gerçekleşmediğine; katılanlar vekilinin, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölümüne, biri nitelikli şekilde olmak üzere iki kişinin yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında, 2 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle adalet ve hakkaniyete uygun olmayacak şekilde sanığa az ceza tayini,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.