Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/20311 E. 2014/11935 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20311
KARAR NO : 2014/11935
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/240719
Mahkemesi : Geyve Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/03/2013
Numarası : 2011/6 – 2013/51
Suç : Taksirle yaralama, taksirle öldürme

Taksirle yaralama suçundan sanık hakkındaki davanın düşmesine; taksirle öldürme suçundan ise sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kusur durumuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde gece saat 03:30 sıralarında sanığın idaresindeki oto ile 1,01 promil alkollü olduğu halde, meskun mahal dışı, bölünmüş, tek yönlü, iki şeritli, 7 m genişliğindeki, 1,5 m banketi bulunan, aydınlatması bulunmayan, görüşü açık yolda Bilecik ili istikametinden Sakarya ili istikametine seyir halindeyken Karaçam köyü mevkiine geldiğinde, önündeki plakası belirlenemeyen kamyonu geçmek üzere sol şeride geçtiği ancak sol şeridi takiben seyredip henüz kamyonu geçmişken, alkolün de etkisiyle kısa mesafeden kontrolsüzce sağa manevra yaparak, sağ şeridi takiben seyreden geçmek istediği kamyonun istikamet şeridini kapattığı kamyonun, ön kısımlarıyla idaresindeki aracın arka kısımlarına çarpmak durumunda kalması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybedip sağdan bariyerleri aşarak 4 metre yüksekliğinde şarampolden aşağıya köy mezarlığına uçması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan mağdur Nurhan Baltacı’nın, vücudunda orta (2.) derece kemik kırığı oluşacak; Neriman Akman’ın ise, hayati tehlike geçirecek ve vücudunda ağır (6.) derece kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralanmalarına neden olması nedeniyle Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.01.2011 tarih 2011/10 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan Geyve Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı, davanın mahkemenin 2011/6 esasında derdest olduğu sırada, yaralı Neriman Akman’ın olay nedeniyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eder iken , -otopsi raporuna göre- 17.02.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan genel beden travmasına bağlı pelvis ve ekstremite kemik kırıklarıyla birlikte hemotoraks ve gelişen komplikasyonlar sonucu 30.01.2011 tarihinde ölmesi nedeniyle yine Geyve C. Başsavcılığının 05.01.2012 tarih 2012/5 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında taksirle Neriman Akman’ın ölümüne neden olma suçundan dolayı da aynı mahkemeye dava açıldığı, bunun üzerine mahkemece 16/1/2012 tarihli kararla, suç konularının ve tarafların aynı olduğu her iki dava dosyası arasında suç konusu yönünden şahsi ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirildiği olayda, oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, ileri derecede alkollü halde sevk ve idaresindeki oto ile seyir halindeyken aracın hakimiyetini kaybederek yol dışı kalmak suretiyle yolcularından birinin ölümüne ve diğerinin de TCK’nın 89/2-b maddesi kapsamında kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; bilinçli taksirin uygulama koşullarının oluştuğu, TCK’nın 89/5. maddesi hükmü karşısında, sanığın şikayetçi olmayan ancak nitelikli şekilde yaralanan mağdur Nurhan Baltacı’nın yaralanmasına neden olmasından da sorumlu olacağı ve eyleminin bütün halinde TCK’nın 85/2. maddesi kapsamında kalan suçu oluşturup ve bu suçtan dolayı da yargılama yapma görevinin 5235 sayılı Yasanın 12. maddesine göre ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek, dosyanın sanığın TCK’nın 85/2 ve 22/3. maddeleri gereğince yargılaması yapılmak üzere yetkili ve görevli ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararıyla gönderilmesi gerekirken, sanığın eylemleri birbirinden bağımsız kabul edilerek taksirle yaralama suçu yönünden düşme ve taksirle öldürme suçu yönünden de yazılı şekilde TCK’nın 85/1. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Hükme esas alınan isabetli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporuyla da olayda tam kusurlu olduğu tesbit ve mahkemece de kabul edilen sanık hakkında temel ceza tayininde, TCK’nın 61. maddesindeki kıstaslardan kusurun ağırlığı ölçütü gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin ve hükmedilen 2 Yıl 2 Ay 20 gün hapis cezasının, TCK’nın 49/2. maddesi uyarınca uzun süreli hapis cezası olup, eylemin bilinçli taksirle işlenmesi karşısında, TCK’nın 50/4. maddesinin son cümlesi uyarınca para cezasına çevrilmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/5/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.