YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20284
KARAR NO : 2014/10653
KARAR TARİHİ : 02.05.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/193035
Mahkemesi : Dinar Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/04/2012
Numarası : 2011/21 – 2012/32
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, ceza miktarına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü gece saat 03.30 sıralarında 2,05 promil alkollü sanık sürücü yönetimindeki otomobiliyle, (sağda 3 m ve solda 2 m genişliğinde banketle birlikte) 12 m genişliğinde, çift yönlü, düz ve eğimsiz, meskun mahal dışı, aydınlatmanın olmadığı, şerit çizgileri bulunan yolda, Dazkırı istikametinden Basmakçı istikametine seyrederken, 180 m kadar gerideki virajı dönerek olay mahalline geldiğinde, büyük kısmı yolun sağındaki bankette, küçük bir kısmı yol içinde sağ şeritte olan, arıza yapmış, arka ışıkları yanmayan ve herhangi bir uyarıcı levhası olmayan ölene ait otomobilin sol arka kısmına kendi otomobilinin ön kısmıyla çarpması sonucu, kaza esnasında arızalı araçtan inmiş olan ve sol ön kapı kısmında yol içinde bulunan üzeri koyu renk giysili ölen sürücü A.. B..’ın ölümü ve park halindeki aracın ön kısmında bulunan mağdur yolcular aynı isimli A.. B..’ın vücudunda nazal kemik kırılmasına neden olacak, T. K.’ın hayatını tehlikeye sokacak ve vücudunda kemik kırılmasına neden olacak nitelikte yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın ölçülen alkol oranı dikkate alındığında güvenli şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin açık olduğu, dolayısıyla sanık hakkında bilinçli taksirin uygulama koşullarının oluştuğu; sanık hakkında taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan TCK’nın 85/2. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama sırasında mağdurlar A.. B.. ve M.. K.. sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçmiş iseler de, sanığın aşırı (2,05 promil) alkollü halde araç kullanarak öngördüğü fakat istemediği neticenin gerçekleşmesine sebep olmak suretiyle bilinçli taksirle hareket ettiği, mağdurlardaki yaralanmaların niteliğinin TCK’nın 89/2-b maddesi kapsamında kalır nitelikte olduğu ve bilinçli taksir nedeniyle TCK’nın 89/5 maddesine göre yaralanmalarının takibinin şikayete bağlı olmadığı, dolayısıyla sanığın eyleminin TCK’nın 85/2. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan TCK’nın 85/2. maddesine göre temel ceza tayini ve cezasından TCK’nın 22/3 maddesi gereğince arttırım yapılmasına karar verilmesi gerekirken, “sanığın aşırı alkollü olmasının tek başına bilinçli taksirin uygulanmasına yetmeyeceği, aynı zamanda olayda ağır kusurlu olmasının da gerekeceği” şeklindeki isabetsiz gerekçeyle, sanık hakkında TCK’nın 85/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de ;
Yılın 365 gün yerine 360 gün üzerinden yanlış hesaplanarak, sonuçta 15.200 TL yerine 15.000 TL şeklinde eksik para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2/5/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.