YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19973
KARAR NO : 2014/11411
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
Tebliğname No : 5 – 2012/293542
Mahkemesi : Patnos Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16/12/2010
Numarası : 2010/4-2010/259
Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, görevi kötüye kullanma
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, görevi kötüye kullanma suçlarından sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 20.08.2010 tarihli sağlık kurulu raporu ile “Psikoz” tanısı konulan ve mevcut hastalığı nedeniyle 24.01.2008 tarihinde işlediği iddia olunan fiillerin anlam ve sonuçlarını algılamasının ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu ve iddia olunan suç tarihinde atılı suçlar nedeniyle ceza ehliyetinin bulunmadığı bildirilen sanığa, CMK’nın 150/2. maddesi gereğince, istemi aranmaksızın baro tarafından müdafii görevlendirilmesi ve müdafii hazır bulundurularak aynı Kanunun 193. maddesi uyarınca savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden, sanığın sorgusu yapılmaksızın hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1- Patnos Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/12/2009 tarihli iddianamede; Patnos Anadolu Teknik Lisesi, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesinde öğretmen olarak görev yapan sanığın, 25.12.2007, 11.02.2008, 26.02.2008, 21-22.04.2008, 24.04.2008, 28-29.04.2008 ve 01.05.2008 tarihlerinde ders vermesi gereken sınıflara mazeretsiz şekilde girmeyip, öğrencilerin derslerinin boş geçmesine neden olduğu ve görevli bulunduğu okulun öğrencileri olan Ahmet, Fecri, Cercis ve Ömer ile müdür yardımcısı Veysi arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydettiğinin iddia edilmiş olması karşısında,
Adli emanetin 2009/134 sırasında kayıtlı iki adet CD’nin çözümü yaptırılarak, CD’lerde yer alan konuşmaların kimler arasında geçtiği, konuşmaların içeriği ve kaydın hangi tarihte yapıldığı hususları açıklığa kavuşturulup, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren TCK’nın 73/1. maddesinde öngörülen 6 aylık süre içerisinde sanık hakkında usulüne uygun şikayette bulunulup bulunulmadığı da nazara alınarak, yöntemine uygun biçimde yargılama yapılıp, tüm deliller değerlendirildikten sonra, suçların sübutu halinde, olayın oluş şekli ile sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemleri gösterilmek suretiyle sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, “Her ne kadar sanık soruşturma aşamasında üzerine atılı suçu inkar etmiş ise de müşteki beyanları ile tutulan tutanaklar dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçları işlediği sabit olmuştur.” şeklindeki gerekçeden yoksun ibarelere dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Adli emanete alınan iki adet CD hakkında bir karar verilmemesi,
3- TCK’nın 57/1. maddesi gereğince hakkında güvenlik tedbiri hükmedilen sanığın, CMK’nın 325/1. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı,
4- Karardan sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile TCK’nın 133/1. maddesinde yapılan değişikliğe göre hapis cezasının üst sınırı itibariyle 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.