Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/19762 E. 2014/13016 K. 28.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19762
KARAR NO : 2014/13016
KARAR TARİHİ : 28.05.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/197094
Mahkemesi :Ergani Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi :03.05.2012
Numarası :2011/145 – 2012/201
Suç :Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın mesleğinin vinç operatörlüğü olması ve mesleği icra için sürücü belgesinin varlığının şart olması, olayın meydana gelmesinde, sanığın sevk ve idaresindeki iş makinesini kullandığı esnadaki kusurlu hareketinin etken olması ve illiyet bağının varlığı nedeniyle, olayın iş kazası olduğundan bahisle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilemeyeceği yönünde tebliğnamedeki 2 numaralı bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, ceza miktarına, illiyet bağına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde, 3 aydan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere sürücü belgesinin geri alınabileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, vinç operatörü olan ve geçimini bu suretle idame ettiren sanık hakkında tayin olunan ceza ile orantısız ve alt sınırdan ayrılma gerekçesi de açıklanmaksızın, üst sınıra yakın şekilde 2 yıl 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,
2- Sanık hakkında tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi esnasında senenin 365 gün yerine 360 gün olarak hesaplanması suretiyle, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 gün yerine, 900 gün olarak belirlenmesi ve netice cezanın 18.200 TL yerine, 18.000 TL olarak belirlenmesi,
3- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitlendirilmesinde taksit aralığının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/4. maddesine aykırı hareket edilmesi,
5- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. ve 326. maddeleri uyarınca, sanığın kazanılmış hakkı da gözetilerek, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.