Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/19742 E. 2014/13727 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19742
KARAR NO : 2014/13727
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/174955
Mahkemesi :Bodrum 2. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :24.01.2013
Numarası :2011/299 – 2013/81
Suç :Taksirle Yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz saat 18:45 sıralarında, sevk ve idaresindeki şehir içi minübüsüyle otogardan hareket eden ve otogar çıkışında, aracına el kaldıran mağduru almak üzere duran sanığın, katılanın minübüse tam olarak binmesini beklemeden aracı hareket ettirmesi sebebiyle mağdurun düşmesi şeklinde gelişen ve mağdurun nitelikli şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; soruşturma aşamasındaki savunmasında, mağdurun minibüse binmek için eli ile işaret yapması üzerine mağdurun yanında durduğunu ve araca binmesi için aracın orta kapısını açtığını, aracın sağ aynasından ve iç aynasından kontrol ederek mağdurun araca bindiğinden emin olduktan sonra yeniden hareket etmek için kapıyı kapatmak istediği esnada araç içerisindeki yolcuların ”yolcu düştü” şeklindeki ikazı üzerine tekrar aynalara baktığında mağdurun araca bindiği orta kapının önünde yere düşmüş olduğunu gördüğünü, hemen araçtan inerek mağdurun yanına gittiğini ve duraktaki diğer arkadaşlara haber vererek yardım istediğini, mağduru başka bir minibüs ile Devlet Hastanesine gönderdiğini ifade eden sanığın, aracın sağ ve iç aynasından yaptığı kontrolle mağdurun minübüse tam olarak bindiğinden emin olduğu an ile otomatik kapı kapama düğmesine basmaktan ibaret hamle arasında, araç içerisindeki yolcuların “Yolcu düştü” şeklindeki ikazları sonrasında aracı durdurması şeklindeki bir sürecin varlığının hayatın olağan akışına aykırı olması, hareket anında kapının açık olduğunun sanığın tevil yollu ikrarıyla sabit olması, kazanın meydana geliş şekli, mağdurdaki yaralanmanın niteliği, tanık beyanı ve dosya kapsamındaki delillerden, yolcu indirme, bindirme ve kapıların açılması kurallarına aykırı hareket eden sanığın asli kusurlu olduğu ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle delil yetersizliğinden bahisle beraatine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın kusursuz olduğu kabul edilmesine karşın hükümde, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit görülmemesinin gerekçe gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.