Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/19615 E. 2014/19237 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19615
KARAR NO : 2014/19237
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2012/198610
Mahkemesi : Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06/06/2012
Numarası : 2012/23 – 2012/77
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanun’un, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan ”tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanun’un 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanun’un 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 11/02/1977 gün A-322 sayılı kararı ve Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 10/07/1986 gün 2457 sayılı kararları ile 1-3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilip, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 13/01/1994 gün 1694 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen sınırlar dahilinde yer alan Adana ili, Y.. ilçesi, D.. mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine, suç tarihinde hafriyat alınıp, betonarme nitelikte bir yapı inşa edildiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın savunmalarında, söz konusu araziye bina yapmak için belediyeden inşaat ruhsatı aldığını beyan ettiği, dosya kapsamında mevcut Yumurtalık Belediye Başkanlığı’nın 17/04/2012 tarihli yazısı ve ekleri incelendiğinde, suça konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının inşaatı için ilk olarak 27/07/1992 tarihinde yapı ruhsatı verildiği ve en son olarak 26/01/2012 tarihinde bu ruhsatın yenilendiği görülmekle birlikte, 2863 sayılı Kanun’un 9. maddesi gereğince sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunmak amacıyla Koruma Kurulları’ndan izin alınması gerektiği, bu hususta belediye başkanlıklarının herhangi bir tasarrufta bulunamayacağı, kaldı ki, tespit anında sadece temel betonu atılan yapının, mahkeme tarafından mahallinde yapılan keşif sırasında, 6 kat kaba inşaatının tamamlanıp, halen inşaat çalışmalarının devam ettiğinin görülmesi karşısında; sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kurul’dan izin almaksızın taşınmaz üzerine fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu, üzerine atılı eylemi işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi 2863 sayılı Kanun’un 65/d maddesi, değişiklik sonrası ise 65/4 maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde kurulan koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.