Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/19441 E. 2014/21388 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19441
KARAR NO : 2014/21388
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/193824
Mahkemesi : Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 13/03/2012
Numarası : 2011/199 – 2012/164
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10/02/1994 tarih ve 1735 sayılı kararı ile sınırları belirlenen Sokullu Külliyesi koruma alanı içerisindeki anıt eser olarak tescilli S.. Külliyesi Arastası’nda mevcut iş yerinde izin almaksızın, cephe doğramasını alüminyum, yer döşemesini seramik malzeme ile yenilemek, iç duvarları ahşap lambri ile kaplamak, çatı ile saçağı onarmak ve klima taktırmak suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia olunduğu, sanığın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, suça konu taşınmazı 2007 yılında Ş.. A.. isimli şahıstan kiraladığını, kiralama tarihinden sonra 2010 yılı içerisinde taşınmaza klima taktırdığını, diğer müdahalelerin kendisi tarafından gerçekleştirilmediğini, taşınmazın koruma kapsamında olduğunu bilmediğini beyan ettiği, kovuşturma aşamasındaki savunması da genel itibariyle aynı yönde olan sanığın, kollukta verdiği ifadeden farklı olarak, kiraladığı tarihte klimanın camda takılı halde olduğunu, kendisinin sadece camı kestirerek klima borularını içeriye aldığını söylediği, suça konu taşınmazı 02/05/2007 tarihinde satın alan tanık Ş.. A..’ın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, dükkanı satın aldığında, kiracı olarak içerisinde sanığın bulunduğunu, dükkan üzerinde herhangi bir tadilat yapmadığını ve koruma kapsamında kaldığını bilmediğini beyan ettiği;
S.. Külliyesi koruma alanı içerisindeki anıt eser olarak tescilli S.. Külliyesi Arastası’nda mevcut taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde, 08/01/1991 ve 25/02/1992 tarihli tescil şerhlerinin bulunduğu, dolayısıyla, taşınmazı belirtilen tarihlerden sonra satın alan maliklerin, taşınmazın niteliğini bildiklerini kabul etmek gerektiği, tanık Şahin’in de, satın aldığı tarihte sanığın taşınmazda kiracı konumunda olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; sanık tarafından suça konu taşınmazın ilk kez ne zaman ve kimden kiralandığının, ilk kira sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle malik olan kişinin, taşınmazın, S.. Külliyesi koruma alanı içerisindeki anıt eser olarak tescilli S.. Külliyesi Arastası’nda yer aldığı, yapılacak inşai ve fiziki müdahaleler ile tamirat ve tadilatların izne tabi olduğu hususlarında sanığı bilgilendirip bilgilendirmediğinin araştırılması, olay yerinde keşif icra edilerek, iddianamede açıklanan eylemlerin esaslı ya da basit müdahale olup olmadığı, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu gibi teknik özellikler değerlendirilmek suretiyle yapılış zamanları, dolayısıyla sanık tarafından yapılıp yapılmadıkları, tescilli kültür varlığının zarara uğrayıp uğramadığı, özgün yapısını kaybedip kaybetmediği her türlü şüpheden uzak biçimde belirlenip, kiraladığı taşınmazın niteliğini bildiği veya bilebilecek durumda olduğu sonucuna varılan sanığın yaptığı müdahale/ler nedeniyle zarar tespiti halinde “kültür varlığına kasten zarar verme”, zarar mevcut olmayıp esaslı müdahale gerçekleştirildiğinin belirlenmesi halinde “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma”, basit onarım kapsamındaki faaliyetlerin saptanması halinde ise “izinsiz tadilat ve tamirat yapma” suçundan hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.