YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19258
KARAR NO : 2014/12970
KARAR TARİHİ : 27.05.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/99834
Mahkemesi : Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06/12/2012
Numarası : 2010/1399 – 2012/2564
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşından büyük olan şikayetçi O.. U..’un yaşı itibariyle kendi adına müstakilen şikayet hakkını kullanma olanağının bulunduğu, şikayetçinin soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirmesi ve kovuşturma aşamasında dinlenmemiş olması karşısında, şikayetçinin velisi olan annesi N.. U..’un 20.03.2012 tarihli duruşmada sanık hakkında şikayetçi olmadığını bildirmesinin sonuca etkili olmadığı ve yargılamaya devamla sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini yerine yazılı şekilde sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/05/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ:
19.07.1992 doğumlu olan yaralanan mağdur O.. U.. hakkında annesinin duruşmada şikayetçi olmaması nedeniyle sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Karar tarihi 06.12.2012 olup, düşme kararı 08.02.2013 tarihinde mağdur O.. U..’a tebliğ edilmiştir. Bu tarihte mağdurun yaşı 20 yıl 4 ay 19 gündür. Mağdur bu düşme kararına itiraz
etmemektedir. Mağdurun şikayetinin mahkemece sorulmaması ve düşme kararı verilmesi sanık lehine bir durum oluşturmuştur. Dolayısıyla sanık lehine olan bu kurala uyulmaması (CMK, m. 260/2) Cumhuriyet savcısına kanun yollarına başvurma hakkı vermemektedir.
Temyiz talebinin reddi yerine sanık aleyhine bozulması kanuna aykırı olduğundan sayın çoğunluğun, görüşüne katılmıyorum.