YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18980
KARAR NO : 2014/16224
KARAR TARİHİ : 01.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/184585
Mahkemesi : Sorgun Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/12/2012
Numarası : 2011/367 – 2012/474
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine ve oluşa göre; olay günü 148 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın, yönetimindeki araçla önünde aynı yönde seyir halinde bulunan traktöre arkadan mevcut hızı ile önlemsiz vaziyette çarpması sonucu aracında yolcu olarak bulunan mağdur S.. Ö..’ün vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı ve mağdurun yaralanmasının TCK’nın 89/2-b maddesi kapsamında kalacak nitelikte olduğu, her ne kadar mağdur kollukta sanık hakkında şikayetçi olmadığını beyan etmiş ise de, 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesine göre, taksirle yaralama suçunun bilinçli taksirle işlenmesi halinde, yalnızca TCK’nın 89/1. maddesinde kalan taksirle yaralama suçları açısından şikayetten vazgeçmenin sonuç doğurabileceği, mağdurun TCK’nın 89/2. maddesi kapsamında yaralandığı gözetildiğinde vazgeçmenin sanığın durumunu etkilemeyeceği, sanığın alkollü araç kullanması sonucu mağdurun nitelikli şekilde yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen eyleminde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, ancak bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında zarar suçunun oluşması nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkının gözetilmesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.