Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/18178 E. 2014/8962 K. 11.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18178
KARAR NO : 2014/8962
KARAR TARİHİ : 11.04.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/134764
Mahkemesi : Aliağa Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 08/01/2013
Numarası : 2010/635 – 2013/3
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan H.. K.. ve katılan E.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii, katılan H.. K.. ve katılan E.. Y.. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın idaresindeki araçla meskun olmayan yerde, gece vakti bölünmüş yolda sağ şeritte seyrederken, sağdaki tali yoldan ana yola giren başka bir aracı görmesi üzerine sola manevra yaptığı sırada, sol şeritte aynı yönde seyreden katılan idaresindeki araca çarpması sonucu, iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıkları olayda; olaydan yaklaşık bir buçuk saat sonra yapılan ölçüme göre 225 promil alkollü olduğu anlaşılmakla; sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettirecek derecede alkollü araç kullanmak suretiyle bilinçli taksirle hareket ettiğinin gözetilmemesi,
2- TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK’nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde yazılı şekilde karar tesis edilmesi,
3- Kendisini vekille temsil ettiren katılan E.. Y.. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan H.. K.. ve katılan E.. Y.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.