YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/18065
KARAR NO : 2014/8244
KARAR TARİHİ : 03.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/172876
Mahkemesi : Düzce 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/01/2013
Numarası : 2011/59 – 2013/4
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura ve ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar nazara alınıp temel cezanın teşdiden tayin edildiği belirtilmesine rağmen hükmün gerekçesinde ”suçun işleniş biçimi, konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarara göre alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektiren vahim bir durum olmadığından temel cezanın takdiren alt sınırdan verildiği” belirtilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
2- Katılan hakkında düzenlenen kati raporda hayati tehlike geçirdiğinin belirtildiği ancak kemik kırığından bahsedilmediği halde sanık hakkında TCK’nın 89/2-b maddesinin de uygulanması,
3- Adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği tespit edilmeyen, olay nedeniyle üzgün olduğunu belirtip atılı suçu ikrar ettiği ve tüm duruşmaları takip ettiği de nazara alınmadan hükmün verildiği 04.01.2013 günlü celsede gerekmediği halde hazır olan sanık hakkında “G.D. Sanığın işlediği iddia edilen suç ile ilgili olarak mahkeme aşamalarında savunma, beyan ve tavırlarından pişman olduğuna dair herhangi bir izlenim ve saptama yapılamamıştır.” ibaresi zapta geçirilip “yargılama sürecinde pişmanlık duyduğuna dair tespit yapılamaması sebebiyle” şeklindeki dosya kapsamına uymayan ve önceden bir kanaat oluştuğu izlenimi doğuran isabetsiz gerekçeyle TCK’nın 50. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Taksirli suçlarda uygulama imkanı bulunmayan TCK’nın 53/1. maddesi uyarınca sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.