YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/17706
KARAR NO : 2014/9586
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/176178
Mahkemesi : Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16/04/2013
Numarası : 2012/1346 – 2013/261
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, olayda kusursuz olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık sürücünün, olay günü saat 12.30 sıralarında, idaresindeki belediye otobüsü ile meskun mahal içi iki yönlü caddeden olay mahali olan kontrolsüz 4 yönlü kavşağa geldiğinde, geçiş önceliğine uymayıp kavşağa dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde girip, aracının ön kısmıyla, sağından kavşağa giriş yapan katılan sürücü Y.. Ö..’ın idaresindeki içinde diğer katılanların da bulunduğu otomobilin sol ön çamurluk ve kapı kısmına, önlemsiz şekilde ve katılanların şeridinde çarparak otoyu 4 m sürüklemesi sonucu, otomobil sürücüsü ve araçtaki diğer 4 yolcunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmalarına tam kusurlu şekilde neden olduğu olayda, sanık tam kusurlu ise de olay sonucu 5 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/4/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.